ANTİKÇAĞDA İZ BIRAKMIŞ ÖNEMLİ BİR KALEM ERBABI: ERMENİ KİLİSESİNİN İLK VARTAPEDİ AZİZ MESROP MAŞTOTS – Yıldız Deveci BOZKUŞ

Bu noktada Ermeni harflerinin icadı Ermeni tarihinde olduğu gibi Ermeni kültür dünyası ve aydınlanma dönemi için de bir tür milat olarak kabul görmektedir. Bu noktada Ermeni münevverlerinin tarihsel geçmişini Mesrop Maştots ile başlatan araştırmacılara göre, beşinci yüzyılda ilk önce çeviri yapmak ve daha iyi yazmalar getirmek için, daha sonra ise Mesrop Maştots ve müritleri Yeznik ve Koriun, Kutsal Kitabı Ermeniceye mükemmel bir şekilde çevirmek için Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’e gitmişlerdir (Hovannisian &Payaslian 2010:1, Aslan 2005: 50-51). Ermenilerin Konstantinopolis’le temaslarının yazılı Ermeni dilini icadından daha önce başladığına işaret eden araştırmacılara göre Mesrop Maştots tarafından Ermeni alfabesinin icadından önce de tarihçiler bu konuda yapılan bazı temasları kaleme almışlardır (Thomson 2010:20). Ancak Maştots’un Ermeni dili ve tarihi alanına yaptığı çalışmalar bu ismin Antik döneme damgasını vuran bir münevver olarak ön plana çıkmasına neden olmuştur. Ermenice Kaynaklarda Մեսրոպ Մաշտոց [Mesrop Maştots] olarak bilinen ve Ermeni alfabesinin mucidi teolog ve dilbilimci Mesrop Maştotos’un 362 yılında Տարոն[Daron/Muş] 1 ilinin Hatsekats köyünde dünyaya geldiğine inanılmaktadır. Maştots’un babasının isminin Vardan olduğu ve kendisinin uzun yıllar Yunanca eğitim aldıktan sonra 389 yılında günümüzde Eçmiadzin olarak bilinen Vağarşapat’a geldiği kaydedilmiştir. Maştots’un dili konusundaki yeteneği kendisinin bu süreçte Süryanicenin yanı sıra Farsça öğrenmesinde de etkili olmuştur. Bazı kaynaklarda Maştotos’un Gürcüce bildiği de kaydedilmiştir. Araştırmacılara göre Maştots’un Ermeni alfabesini ve dilini icat etmesinin nedeni sadece İncil’i değil bir çok felsefi ve dini eserleri de tercüme etmek ve böylece Hıristiyanlığı Ermeniler arasında yaymak olmuştur.(Gaprindashvili, 2017:154).

Vağarşapat’a gelen Maştots burada bir süre çevirmen olarak çalışmış ve daha sonra askerlik yapmaya başlamıştır. Maştot’sun 394 yılında rahip olarak çalışmaya başladığı ve öğrencileriyle birlikte Ermenistan’ın çeşitli noktalarında vaaz vermeye başlamıştır. Maştots’un yaşadığı dönemde Ermeniler Kutsal Kitabı sadece Grekçe ve Süryanice okuyabildikleri için çok iyi anlayamamaktaydılar. Bu dönemde dil sorunu öylesine bir hal almıştı ki, sanat ve kültür konusunda Grekçe, yazıtlar ve resmi yazışmalarda ise Yunanca, Pehlevi ve daha önce de Arami alfabesi kullanılıyordu.

 

DEVAMI 24. SAYIMIZDA: https://www.academia.edu/45158674/Eski%C3%A7a%C4%9F_Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%C4%B1_Dergisi_YIL_3_SAYI_24_2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir